31 Temmuz 2014 Perşembe

En kötü kokulu kimyasal

Kimya laboratuvarlarının tipik bir sorunu kötü kokulu olmalarıdır. Bir süre sonra bu kokulara öylesine alışılınır ki bir insan laboratuvar kapısının önünden kusma vaziyeti almış şekilde hızla geçip giderken, siz bu insanı rahatsız eden kokuyu almak için boşuna burnunuzu çeker durursunuz.

Yine de bazı kimyasalların kokularına alışmak imkansızdır: Aminler (balık kokulu üçüncül aminler, sperm kokulu piperidin), karboksilik asitler (100 tane ayak kokusunun konsantresi bütirik asit), merkaptanlar...

Yazının mevzu bahis molekülünü çok büyük olasılıkla hiç koklamadınız çünkü son ürüne yönelik sentezi çok az yapılmış ve kokusundan dolayı kullanımı genellikle in situ. Molekül, bileşiklerinin kötü kokusuyla nam salmış kükürdün periyodik kardeşi olan selenyuma ait: karbon diselenür. Molekülün ilk sentezi Almanya'da bir grup tarafından 1936 yılında yapılmış. Sentezin bildirildiği makalede şöyle ilginç bir olaydan bahsediliyor[1]: "Sentezlenen gazın laboratuvardan sızması sonucu öylesine kötü bir koku yayıldı ki, yakınlardaki bir köy bir süreliğine tahliye edilmek zorunda kalındı"

Ref
*[1]http://pipeline.corante.com/archives/2005/0/03/things_i_wont_work_with_carbon_diselenide.php
*İlgili Makale: DOI 10.1002/cber.19360690626

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder